26 Mayıs 2014 Pazartesi

TÜRK PARASI KIYMETİNİ KORUMA HAKKINDA 32 SAYILI KARAR


Amaç, konu, yetki ve saklı hükümler

Madde 1 -(Değişik 1. fıkra: 2006/10179- 13.3.2006 / m.1) Türk parasının kıymetini korumak

amacıyla, Türk parasının yabancı paralar karşısındaki değerinin belirlenmesine, döviz ve dövizi

temsil eden belgelere (menkul değerler ve diğer sermaye piyasası araçları dahil) ilişkin tüm işlemler

ile dövizlerin tasarruf ve idaresine, Türk parası ve Türk parasını temsil eden belgelerin (menkul

değerler ve diğer sermaye piyasası araçları dahil) ithal ve ihracına, kıymetli maden, taş ve eşyalara

ilişkin işlemlere, ihracata, ithalata, özelliği olan ihracat ve ithalata, görünmeyen işlemlere, sermaye

hareketlerine ilişkin kambiyo işlemlerine ait düzenleyici, sınırlayıcı esaslar bu Karar ile tayin ve

tespit edilmiştir.

Bu Karar'a ve bu Karar'ın uygulanması amacıyla Bakanlık'ça yayımlanacak tebliğlere muhalefet

1567 sayılı Kanun'la ek ve tadillerine muhalefet sayılır.

Çeşitli kanunlar ve uluslararası anlaşmalarda yer alan özel hükümler saklıdır.

 

Tanımlar

Madde 2 -Bu Karar'ın uygulanmasında,

a) (Değişik: 2006/10179 - 13.3.2006 / m.2) Bakanlık: Hazine Müsteşarlığı'nın bağlı bulunduğu

Bakanlığı,

b) (Değişik: 2006/11472- 30.12.2006 / m.1) Türkiye'de yerleşik kişiler: Yurtdışında işçi, serbest

meslek ve müstakil iş sahibi Türk vatandaşları dahil Türkiye’de kanuni yerleşim yeri bulunan gerçek

ve tüzel kişileri, c) Dışarıda yerleşik kişiler: Türkiye'de yerleşik sayılmayan gerçek ve tüzel kişileri,

 d) Yolcu:

Geçerli pasaport veya pasaport yerini tutan belgeler taşıyan ve Türkiye'ye girmek veya Türkiye'den

çıkmak üzere Maliye ve Gümrük Bakanlığı'nca tesbit edilen giriş ve çıkış kapılarına gelen kişileri,

e) Türk parası: Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre Türkiye'de tedavülde bulunan veya

tedavülden kaldırılmış olsa bile değiştirme süresi dolmamış olan paraları

f) (Değişik: 91/1935 - 12.6.1991 / m.1) Türk parası ile ödemeyi sağlayan belgeler: Türk parası ile

ödemede bulunmayı sağlayan ticari ve adi senetler, kredi mektubu, kredi kartı, seyahat çekleri,

havale, mektup gibi her türlü belge ve vasıtaları,

g) Efektif: Banknot şeklindeki bütün yabancı ülkeler paralarını,

h) Döviz (kambiyo): Efektif dahil yabancı parayla ödemeyi sağlayan her nev'i hesap, belge ve

vasıtaları,

i) (Değişik: 91/1935 - 12.6.1991 / m.1) Menkul kıymetler: sermaye ve para piyasalarında işlem

gören her türlü Türk ve yabancı menkul kıymetleri, (menkul kıymet yatırım fonu katılma belgesi bu

Karar'ın uygulanmasında menkul kıymet olarak mütalaa olunur).

j) (Değişik: 98/12217 - 11.12.1998 / m.1) Kıymetli Madenler: Her tür ve şekilde altın, gümüş ve

platini,

i) İşlenmemiş altın: En az 995/1000 saflıkta, nitelikleri Müsteşarlıkça belirlenen barlar veya

külçeler halindeki altını,

ii) İşlenmiş altın: 995/1000'den daha küçük saflıkta, gerek bir işçilik uygulanarak ziynet veya süs

eşyası haline dönüştürülmüş, gerekse içine ilave madde katılarak veya katılmaksızın alımsatım

yapılan altını,

iii) (Ek: 98/12217 - 11.12.1998 / m.1) İşlenmemiş gümüş: En az % 99,9 saflıkta, nitelikleri

Müsteşarlıkça belirlenen bar, külçe veya granül halindeki gümüşü,

iv) (Ek: 98/12217 - 11.12.1998 / m.1) İşlenmiş gümüş: % 99,9'dan daha düşük saflıkta, gerek işçilik

uygulanarak ziynet veya süs eşyası haline dönüştürülmüş, gerekse içine ilave madde katılarak veya

katılmaksızın alım satımı yapılan gümüşü,

v) (Ek: 98/12217 - 11.12.1998 / m.1) İşlenmemiş platin : En az % 99,5 saflıkta, nitelikleri

Müsteşarlıkça belirlenen barlar veya külçeler halindeki platini,

vi) (Ek: 98/12217 - 11.12.1998 / m.1) İşlenmiş platin: Gerek işçilik uygulanarak ziynet veya süs

eşyası haline dönüştürülmüş, gerekse içine ilave madde katılarak veya katılmaksızın alım satımı

yapılan platini,

k) Kıymetli taşlar: Elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, topaz, safir, zebercet ve inciyi,

l) Kıymetli eşya: Kıymetli madenler veya kıymetli taşlardan yapılmış ya da bunları içeren eşyaları,

m) Merkez Bankası: Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ve şubelerini,

 n) (Değişik: 2006/10179 - 13.3.2006 / m.2) Banka: Türkiye’de faaliyette bulunan mevduat

bankaları ve katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarını,

 

o) (Değişik: 91/1935 - 12.6.1991 / m.1) Yetkili müesseseler: Bakanlıkça tesbit edilen usul ve

esaslar çerçevesinde dövize ilişkin işlemler yapmasına izin verilen ve kıymetli maden, taş ve

eşyalara ilişkin işlemler de yapabilen anonim şirketleri,

p) (Değişik: 2006/10179 - 13.3.2006 / m.2 ile yürürlükten kaldırılmıştır.),

r) (Değişik: 2006/10179 - 13.3.2006 / m.2) PTT: Posta ve Telgraf Teşkilatı’nı,

s) (Ek: 93/4143 - 4.3.1993 / m.2) Diğer sermaye piyasası araçları: Menkul Kıymetler dışında kalan

ve Sermaye Piyasası Kurulunca belirlenen sermaye piyasası araçlarını,

t) (Değişik: 2006/10179 - 13.3.2006 / m.2) Müsteşarlık: Hazine Müsteşarlığını,

u) (Değişik: 2006/10179 - 13.3.2006 / m.2) Kıymetli Maden Aracı Kuruluşları: Kıymetli

Madenler Borsaları ile ilgili mevzuat çerçevesinde faaliyet izni alan yurt içinde ya da yurt dışında

yerleşik tüzel kişileri,

v) (Ek: 2006/11472-30.12.2006 / m.1) Aracı kurum: Sermaye piyasası mevzuatı çerçevesinde

aracılık faaliyetinde bulunmak üzere Sermaye Piyasası Kurulu’ndan yetki belgesi almış kurumları,

ifade eder.

TESLİM ŞEKİLLERİ


A) TİCARİ İŞLETMEDE TESLİM / EX WORKS (EXW)
"Ex works" satıcının malları işletmesinde (fabrika,depo v.s.) alıcı emrine hazır tutmakla teslim yükümlülüğünü yerine getirdiğianlamındadır. Satıcı, aksi kararlaştırılmadıkça malın alıcı tarafından sağlanan bir araca yüklenmesinden yada malların ihraç gümrüğünden geçirilmesinden sorumlu değildir. Alıcı bu noktadan itibaren varış yerine değin , malın taşınması ile ilgili tüm gider ve risklerin yükümlülüğünü taşır. Bu terim tüm satış şekilleri içinde satıcı için en az yükümlülüğü ihtiva eden bir satış şeklidir.Bu teslim şeklinde sözleşmede belirtilen satış bedeline yalnızca ambalajlanmış mal bedeli dahildir. Yani teslim tarihinden itibaren hertürlü nakliye, yükleme, boşaltma ve sigorta masrafları alıcı tarafından ödenmektedir.

B) FCA-Free Carrier-Belirlenen Yerde Taşımacıya Teslim

Bu teslim şeklinde satıcı malları gümrük işlemlerini tamamlayarak, belirlenen tarihte ve yerde ilk taşıyıcının gözetimine devrettiği anda teslim işlemlerini tamamlamış olur. Bu andan itibaren malla ilgili tüm masraf ve riskler alıcıya geçer. Navlun ücreti de diğer tüm giderler gibi alıcı tarafından ödenir

C)FAS (Free Alongside Ship)

 Gemi yanında teslim: Satıcı malları ihracat gümrükleme işlemleri tamamlanmış şekilde, alıcı tarafından belirlenen limanda, alıcının belirttiği geminin yanında hazır eder. Malları geminin yanında hazır etmekle satıcının sorumlulukları biter. Bu noktadan itibaren tüm sorumluluklar alıcıya aittir. Alıcı malları gemiye yükletmekten, varış limanında boşaltmaktan, ithalat gümrükleme işlemlerinden, buradan varış noktasına taşımaktan ve malları teslim aldıktan sonra tüm sigorta işlemlerinden sorumludur.  Bu terim sadece deniz taşımacılığında kullanılır.

FOB (Free on Board): Gemide teslim: Bunun FAS’tan farkı teslimin gemi yanında değil, fakat malların geminin küpeştesini aşması ile gerçekleşmesidir. Bu da göstermektedir ki ayrılış limanındaki yükleme işlemleri de (mallar geminin küpeştesini aşıncaya kadar) satıcıya aittir. Bundan sonra alıcının yükümlülükleri başlar ve bunlar FAS teslim şeklinde olduğu gibidir. Bu terim de sadece deniz taşımacılığında kullanılır. )

MAL BEDELİ veya NAVLUN / COST AND FREIGHT( CFR)
Bu terim ile satıcı belirlenen varış limanına malı gönderebilmek için gerekli tüm giderleri ve navlunu ödemek zorundadır. Ancak malla ilgili yitik bir hasar rizikoları ile giderlerde görülebilecek artış, yükleme limanında malların gemi küpeştesini geçmesi anından itibaren satıcıdan alıcıya devredilmiş olur. CFR terimi satıcının ihraç için malları gümrükten geçirmesi gerektiğini belirtir.


CIF (Cost, Insurance and Freight)

 Navlun ve sigorta masrafları ödenmiş olarak teslim: Bu teslim şeklinin CFR’den farkı mallar varış limanına gelinceye kadar deniz sigortasını yaptırmak ve bedelini ödemek sorumluluğunun da satıcıya ait olmasıdır. Varış limanından itibaren alıcının sorumlulukları aynen CFR teslim şeklinde olduğu gibidir. Ancak şu noktanın belirtilmesinde yarar vardır. Deniz sigortası satıcı tarafından yaptırılmış olmakla beraber malların teslimi, mallar gemi küpeştesini geçtiğinde gerçekleşmektedir. Satıcı, alıcı adına sigortayı yaptırmaktadır. Yani, risk gerçekleşirse sigortadan tazminat alınması ile ilgili işlemleri alıcı yürütmek durumundadır. Çünkü mallar geminin küpeştesini geçtiği anda, malların hukuki sahibi alıcı olmaktadır. Bu teslim şekli de sadece deniz taşımacılığında kullanılır.

CPT-Carriage Paid To.-Taşıma, yerine Kadar Ödenmiş

Bu teslim şekli özellikle çok araçlı taşımacılık türlerinde kullanılır. Satıcı varış yerine kadar navlun ücretini ödemekle yükümlüdür. Malları ilk taşıyıcının gözetimine devrettiği andan itibaren malla ilgili bütün risk ve navlun dışındaki masraflar genel bir kural olarak alıcıya geçer

TAŞIMA ÜCRETİ ve SİGORTA ÖDENMİŞ OLARAK TESLİM / CARRIAGE AND INSURANCE PAID TO (CIP) Bu terim ile satıcı CPT'deki yükümlülüklerine aynen sahiptir. Ancak ek olarak malların taşınması sırasında yitik veya hasar rizikosuna arşı kargo sigortası temin etmek durumundadır.Satıcı sigorta sözleşmesini yapar ve sigorta primini öder .

SINIRDA TESLİM / DELIVERED AT FRONTIER (DAF) Bu terim satıcının teslim yükümlülüğünün, malların ihraç için gümrükten geçirilip, sınırda belirlenen yer yada noktada ancak bitişik ülkenin gümrük sınırndan önce emre hazır tutulmasıyla sona ermesini ifade eder. Sınır terimi , ihraç ülkesinin sınırı da dahil olmak üzere herhangi bir sınır için kullanılabilir. Dolayısıyla, terimin içinde sözkonusu sınırın her zaman nokta ya da yer belirtilerek kesin şekilde tanımlanmış olması hayati olarak önem taşımaktadır

 

 

DES (Delivered Ex Ship)

 Belirtilen varış limanında gemide teslim: Burada mallar belirtilen varış limanında geminin bordasında alıcıya teslim edilmektedir. FOB, CFR ve CIF teslim şekillerinde, sigorta bedeli ödensin veya ödenmesinin teslim (malların hukuki mülkiyetinin el değiştirmesi) ilk yükleme limanında mallar küpeşteyi geçtiğinde alıcıya geçmekteydi. DES teslim şeklinde ise, malların alıcıya geçmesi varış limanında ve gemi bordasında olmaktadır. Dolayısıyla, burada varış limanına kadar tüm sorumluluk ve masraflar satıcıya aittir. Ancak teslim gemide gerçekleştiğinden boşaltma işlemleri dâhil bundan sonraki tüm işlem, sorumluluk ve masraflar alıcıya aittir. Bu terim sadece deniz taşımacılığında kullanılır

RIHTIMDA TESLİM ( GÜMRÜK VERGİ ve HARÇLARI ÖDENMİŞ OLARAK) / DELIVERED EX QUAY(Duty Paid) (DEQ)
Rıhtımda Teslim (Gümrük Vergi ve Harçları Ödenmiş Olarak) Bu terim ile satıcının teslim yükümlülüğü, malları belirlenen varış limanında ithal gümrüğünden geçirilmiş olarak, rıhtım üzerinde alıcı emrine hazır tutmakla sona erer. Satıcı, malların o noktaya kadar taşınmasıyla ilgili vergi, resim ve diğer harçlarda dahil olmak üzere tüm riziko ve giderleri üstlenir. Bu terim satıcı dolaylı yada dolaysız yoldan ithal lisansi saglayamayacaksa kullanılmamalıdır. Eğer taraflar malların alıcı tararfından gümrükten geçirilmesi ve gümrük vergilerinin ödenmesini istiyorlarsa "dutiy paid" yerine "duty unpaid" terimini kullanmalıdır. Eger taraflar satıcının yükümlülükleri arasından malların ithali için ödenecek bir takım giderleri çıkarmak istiyorlarsa (KDV gibi) bunu bu etkiyi yaratacak sözcükler ekleyerek kesinleştirmelidirler.


GÜMRÜK RESMİ ÖDENMEMEİŞ OLARAK TESLİM / DELIVERED DUTY UNPAID (DDU) Bu terim ile satıcının teslim yükümlülüğü, malların ithal ülkesinde, belirlenen yerde emre hazır tutulması ile sona erer. Satıcı, malların o noktaya kadar taşınması ve gümrük formalitelerinin yerine getirilmesi ile ilgili riziko ve giderleri üstlenmek durumundadır (İthalat için ödenmesi gereken vergi resim ve harçlar hariç). Alıcı malların zamanında ithal için gümrükten çekilmemesinden kaynaklanan ek gider ve rizikoları üstlenmek durumundadır. Eğer taraflar satıcının gümrük formalitelerini yerine getirip bundan doğabilecek gider ve rizikoları üstlenmesini istiyorlarsa bunu, bu etkiyi yaratacak sözcükler ekleyerek kesinleştirmelidirler. Eğer taraflar satıcının yükümlülüklerine malların ithali için gerekli bazı giderleri eklemek istiyorlarsa (KDV gibi) bunu, bu etkiyi yaratacak sözcükler ekliyerek kesinleştirmelidirler. Bu terim taşıma şeklinden bağımsız olarak kullanılabilir.

DDP (Delivered Duty Paid)

 Belirtilen varış yerinde gümrük vergisi ödenmiş olarak teslim: Bu teslim şeklinin DDU teslim şeklinden farkı malların ithalat gümrük işlemleri tamamlanmış olarak alıcıya teslimidir. Bu teslim şekli alıcıya en az, satıcıya en fazla sorumluluk yükleyen teslim şeklidir

SONUÇ

Teslim şekillerinin seçimi bir fayda-maliyet analizi yapılmasını gerektirir. Satıcı açısından sorumluluklar arttıkça (alıcının sorumlulukları azaldıkça), satıcının talep edeceği fiyat da artmaktadır. Öte yandan, satıcı açısından sorumluluklar azaldıkça (alıcının sorumlulukları arttıkça), satıcı tarafından talep edilen fiyat düşmektedir. Bu nedenle, eğer alıcı satıcı tarafından yerine getirilecek bazı işlemleri (örneğin taşıma) kendisi daha az maliyetle yerine getirebilirse daha fazla sorumluluk alabilir. Örneğin, Almanya’ya hem ihracat hem de ithalat yaptığınızı düşünelim. Almanya’ya malları götüren TIR’lar dönüşte ithal malları teslim alabilir. Dolayısıyla teslim şeklini bu hususu göz önüne alarak belirlemeniz daha akılcı olur. Örneğin, Hollanda’dan ithalat yapıyorsunuz. Aynı zamanda Bulgaristan’a da ihracat yapıyorsunuz. Malları Bulgar hududunda (Türkiye ile bitişik olmayan hududunda) teslim alabilirsiniz. Bu kararları verirken her teslim şeklinin fayda ve maliyetini değerlendirmeniz gerekir. Teslim şekilleri belirlenirken bazı hukuki durumların da göz önüne alınması gerekir. Örneğin alıcı, ihracatçı ülkede ihracatla ilgili gümrükleme işlemlerini doğrudan veya dolaylı olarak yerine getiremiyorsa EXW teslim şeklini seçmemelidir. Benzer şekilde, ihracatçı, ithalatçının ülkesinde ithalatla ilgili gümrükleme işlemlerini doğrudan veya dolaylı olarak yerine getiremiyorsa DDP teslim şekli kullanılmamalıdır.

 

 

 

gıda lojistiği hakkında bilgi


·         SOĞUK ZİNCİR GIDA LOJİSTİĞİ

Gıda ürünlerinde, ürünün doğru sıcaklık/soğukluk derecesinde tutulması, ürünlerin ömrünü uzattığı gibi bazı durumlarda ise bu derecenin sabit tutulması gerekmektedir.Bir ürünün, üretimden tüketiciye ulaşmasına kadar olan taşıma ve depolama sürecinde de doğru derecede tutulmasını sağlamak ciddi bir iş ve yükümlülüktür. PolarXP tam olarak bu işi üstlenmektedir. PolarXP sistemi, yazın sıcak günlerinde bir çikolatanın taşıma sırasında erimesini önlemek veya evinizde her gün tükettiğiniz peynir, süt, tavuk ve donuk ürünlerin sizlere en sağlıklı şekilde ulaştırılmasını sağlamaktadır. PolarXP, müşterilerinin ürünlerini nihai tüketiciye bozulmadan ve en sağlıklı şekilde ulaştırabilmek için Türkiye’nin en büyük ve kapsamlı Soğuk Zincir Lojistik sistemini kurmuştur. PolarXP sisteminde, Türkiye’nin 18 stratejik noktasına yayılmış serin, soğuk ve donuk ürün depoları/aktarma merkezleri ve bu sistemde çalışan 250 dedike frigo araç bulunmaktadır. PolarXP, Türkiye’nin 81 iline tarifeli soğuk, donuk veya serin parsiyel mal dağıtabilen tek firmadır.

GIDA LOJİSTİĞİ

Gıda maddeleri kritik ürünlerdir. Bozulabilir, sağlığa zarar verebilir ve hatta öldürebilir. Özellikle et ve et ürünleri, balık, süt, yoğurt, peynir gibi gıda maddeleri bozulmaya duyarlı yapıya sahip olduklarından daha kritik ürünlerdir. Öncelikle gıda ürününü çok iyi tanımlanması, depolama, taşınma ve teslim-tesellüm işlemlerinde standartların oluşturulması gerekir. Çoğu gıda ürününün farklı muhafaza sıcaklığı vardır. Örneğin şarküteri ürünleri 0-4 °C, sebze ve meyveler 8-12 °C, açık ve paketli et ve balık ürünleri 1 °C, donuk ürünler -5 °C -18 °C arasında muhafaza edilirler. Diğer taraftan TÜİK verilerine göre meyve/sebze kayıpları ülkemizde % 30-40 (10 milyon ton/yıl) olup, bu oran gelişmiş ülkelerde % 5-10 civarındadır. Etkin planlama yapılamaması, bilgi eksikliği, taşıma ve depolama koşullarındaki hatalar nedeniyle iadeler ve fireler çok yüksektir. Talep planlama çalışmalarını yetersizliği sonucu yüksek stok miktarları, lojistik maliyetler ve raf ömrü dolması sonucu imhalar ile talebin karşılanamaması kaynaklı satış kayıpları olmaktadır.Tarladan elde edilen veya hayvansal olan gıdalar hasat veya kesim sonrası mutlak surette bozulma süreci içine girerler. Bu bozulma; mikro organizmalar sonucu, enzimlere bağlı reaksiyonlar sonucu veya oksitlenmeye bağlı olarak gerçekleşebilir.

Gıda Güvenliğinin ana amacı; gıda maddelerinin kalitesinin korunması, bozulma ve kalite kaybının önlenmesidir. Gıda güvenliği “tarladan sofraya” kavramı içinde değerlendirilmeli ve her aşamada gıdaların denetimine önem verilmelidir.

 Gıda maddelerinin uygun koşullarda üretilmesi tek başına yeterli olmamaktadır. Özellikle depolama, taşıma ve satış noktalarında gıda maddelerinin kuralına uygun biçimde korunması gerekir. Gıda güvenliği ilgili başlıca standartlar “ISO 22000: 2005 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi” ve ATP antlaşmasıdır. ISO 22000 standardının temelini oluşturan HACCP (Hazard Analysis Critical Control Points) yaklaşımı kritik kontrol noktaları tehlike analizini gerçekleştirmekte ve önletici önlemler gerektirmektedir.,